Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın, ABD topraklarında doğan çocukların otomatik vatandaşlık hakkını sınırlamaya yönelik girişimi yargı duvarına çarptı. New Hampshire Federal Mahkemesi Yargıcı Joseph Laplante, Perşembe günü verdiği kararla, yürütmeyi durdurma kararını ülke geneline yayarak Trump yönetiminin uygulamasını geçici olarak askıya aldı. Karar, 20 Şubat 2025 sonrası doğan çocukların vatandaşlık haklarını güvence altına alıyor.
Yargıç Laplante, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin (ACLU) açtığı Barbara v. Trump adlı toplu dava kapsamında, Trump’ın Ocak ayında imzaladığı tartışmalı yürütme emrine karşı ikinci kez müdahale etti. “Bu karar zor değildi,” diyen Laplante, uygulamanın anayasal doğumla vatandaşlık ilkesine doğrudan aykırı olduğunu belirtti.
ACLU: “Bu mücadele tüm çocuklar için”
ACLU adına açıklama yapan avukat Cody Wofsy, “Hiçbir çocuğun hakkı çiğnenemez. Bu karar, Trump yönetiminin ayrımcı ve anayasa dışı politikasına güçlü bir yanıt oldu,” dedi. Dava, ebeveynleri ABD vatandaşı olmayan binlerce ailenin çocuklarını etkileyebilecek bir anayasa ihlali riski taşıdığı gerekçesiyle açılmıştı.
Arka Plan: Trump’ın doğumla vatandaşlık savaşı
Trump, ikinci başkanlık döneminin hemen başında imzaladığı Yürütme Emri 14160 ile, sadece vatandaş veya yasal ikamet sahibi ebeveynlerin çocuklarına vatandaşlık verilmesini öngörmüştü. 14. Anayasa Değişikliği'nin “ABD’de doğan herkesin vatandaş olduğu” hükmünü hedef alan bu girişim, kısa sürede hem hukuki hem de toplumsal tepkilerle karşılaştı.
Trump’ın yürütme emrinin uygulanmaya başlayacağı tarih olarak belirlenen 20 Şubat’tan itibaren doğan çocuklar için durum belirsizliğini koruyordu. Ancak Laplante’nin dün verdiği kararla birlikte, bu tarihten sonra doğan bebekler, ebeveynlerinin göçmenlik statüsüne bakılmaksızın ABD vatandaşı olmaya devam edecek.
Sırada Yüksek Mahkeme mi var?
Trump yönetimine karara itiraz etmek için yedi günlük süre tanındı. Uzmanlar, meselenin Yüksek Mahkeme’ye taşınmasının muhtemel olduğunu belirtiyor. Haziran ayında alınan bir başka kararda, Yüksek Mahkeme alt mahkemelerin “ülke çapında yürütmeyi durdurma” yetkisini sınırlamış; ancak toplu davalar için bu yetkiyi geçerli kılmıştı.
Şimdilik, doğumla vatandaşlık hakkı anayasal güvencesini koruyor. Ancak hukuk mücadelesi sona ermiş değil. ACLU ve müttefikleri, bu hakkın “ne başkanlık emriyle, ne de siyasi hesaplarla” ortadan kaldırılamayacağını savunuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: