Ferguson’da Michael Brown’ın ölümü ardından başlayan gösteriler ile ABD’de siyahilerin 19. yüzyıldan bu yana süren mücadelesi tekrar gündemde. Birçok kişiye göre olaylar sadece ırkçılıkla değil sınıf çatışmasıyla da ilgili.
“Biz buraya kendi isteğimizle gelmedik. Bizi topraklarımızdan söküp zorla getirdiler. Şimdi halimize bak. Şu caddenin üzerinde tam 7 tane içki dükkânı var. Ama okullarımızda doğru dürüst eğitim yok. Alkol ve işsizliğe mahkûm ediliyoruz!” Ferguson’da bir eylemcinin bağırarak sarf ettiği bu sözler siyahî genç Michael Brown’ın beyaz bir polis tarafından öldürülmesinden sonra sokağa dökülen kalabalığın bir cinayetten daha fazlasına isyan ettiğinin en büyük kanıtıydı. Belki de efsane basketbolcu Kareem ABDul-Jabbar, geçen hafta Time dergisi için kaleme aldığı makalede haklıydı. Ferguson’da 10 gündür devam eden olaylar “sadece sistematik ırkçılıkla değil, sınıf mücadelesi ve ABD’nin fakirlerinin nasıl unutulduğu ile de ilgili.” Sonuçta ABD’de siyah olmak çoğu zaman fakir olmakla aynı anlama geliyor. Amerika’ya koloniler döneminde köle olarak getirilen siyahlar, 19’uncu yüzyılda bağımsızlıklarını, 20’nci yüzyılın ikinci yarısında ise en azından kanun önünde eşitlik haklarını kazandılar. Ancak yurttaşlık hakları hareketinin lideri Martin Luther King Jr, gerçek eşitlik için siyahların önce fakirliği yenmesi gerektiğini ta 1968’de söylemişti. Zira tarihçi Ronald Takaki’nin dediği gibi siyahlar “restoranlarda istedikleri yere oturup hamburger sipariş etme hakkını kazanmıştı ama bunu ödeyecek paraları yoktu.” O günden bu yana çok fazla şey değişmedi. Amerika’da beyaz bir aile, siyah bir ailenin ortalama 14 katı daha fazla kazanıyor. Siyahların fakirlik sınırının altında yaşama ihtimali beyazlara göre 3 kat daha fazla.
Okula gidemeyen çocuk aç
Ferguson’da doğup büyüyen Stan Doerr isimli beyaz genç “Burada herkes hayatta kalma konusunda uzman. Yokluğa ve değişen koşullara mecburen ayak uyduruyorlar” diyor. Protestolarda her gece eve en son dönen eylemcilerden olan Steve, “Ferguson’da yaşayanların büyük kısmı devlet yardımıyla hayatta kalıyor. İşsizlik ve eğitimsizlik var. Bizim mahallelerde en çok rastlayacağınız şey alkoliklerdir. Başka çare bırakılmıyor” yorumunu yapıyor. Nüfusunun yüzde 70’i siyah olan bu küçük şehirde her dört kişiden biri federal fakirlik sınırının altında yaşıyor. Nüfusun yüzde 44’ü bu sınırın iki katı altında hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Öyle ki normal şartlarda en az bir öğünlerini okulda yiyen çocukların protestolar nedeniyle eğitime ara verildiği şu günlerde aç kalmaması için para toplanıyor.
Siyahilere zaman zaman “yeteri kadar çalışmadıkları için” fakir oldukları eleştirisi getiriliyor. Siyahi ailelere göre ise fakirlik sarmalı eğitimsizlik nedeniyle kırılamıyor.
Ferguson’da pazar günü iki oğluyla eyleme gelen Candice Williams “Çocuklarıma ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar beyazlar kadar iyi durumda olamayacaklarını şimdiden öğretiyorum. Çünkü iyi bir eğitim almıyorlar, [oturduğumuz bölgedeki] devlet okulunun parası yok ve çocuklarımıza bir şey öğretmiyorlar” diyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nin araştırmasına göre ABD’de liseden mezun olma oranı yüzde 80. Siyahlar arasında bu oran yüzde 68’de kalıyor. Ancak onların da çoğu üniversiteye girmelerini sağlayacak bir eğitim almıyor. Üniversite öğrencilerinin yalnızca yüzde 5’ini siyah erkekler oluşturuyor.
dipnot
Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) istatistiklerine göre 2005-2012 yılları arasında her yıl polis tarafından “haklı gerekçeyle” öldürülen 400 kişiden 96’sı siyahtı. Bunların yüzde 18’i 21 yaşın altındaydı.
Hapiste olma ihtimallari 6 kat fazla
Eğitimin ve işin olmadığı bir ortamda şiddetin artması ise kaçınılmaz. Rutgers Üniversitesi’nde ırk ve cinsiyet üzende çalışan Dr. Brittney Cooper, Ferguson ile ilgili bir yazısında şiddet olayları için “Amerikan rüyasına teğet bir varoluşun kızgınlığını dışa vurmak için hiçbir yaratıcı yol bulamayan bu insanların fakirliği şiddetin nedeni değil sonucu” diyor. Amerika genelinde siyahların hapiste olma ihtimali beyazların 6 katı. Bazı aktivistler bunun siyahları toplumun dışına itmek için bilinçli bir politika olduğunu savunuyor. Ancak nedeni ne olursa olsun mevcut koşullar siyahlar ve beyazlar arasında çok farklı bir adalet olgusu yaratıyor.
Pew araştırma şirketinin bir anketine göre siyahların yüzde 70’i, beyazların ise yüzde 25’i siyahların adalet sisteminde eşit muamele görmediğini düşünüyor. Michael Brown’ın öldürülmesiyle ilgili anket de iki grubun “Amerikan rüyasını” ne kadar farklı deneyimlediğini ortaya koyuyor. Pew’in araştırmasına göre siyahların yüzde 80’i, beyazların ise sadece yüzde 37’si olayın ırkla alakası olduğunu düşünüyor. Siyahların yüzde 18’i, beyazların ise yüzde 47’si Mike Brown’ın ölümünün hak ettiğinden fazla ilgi gördüğünü söylüyor.
47 kişi gözaltına alındı
ABD’de silahsız siyahi Michael Brown’ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson mahallesinde ikinci bir siyahi vatandaşın polis kurbanı olması üzerine gerçekleştirilen gösteriye bu kez polis müdahalesi olmadı. Ancak, “olayları kışkırttığı” öne sürülen 47 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin polise içleri su ve idrar dolu şişeler attığı belirtildi. Protestocuların üzerinde 3 silah bulunduğu aktarıldı. AA muhabiri Bilgin Şaşmaz’ın ise, polisin sert müdahalesine maruz kaldığı açıklandı AA’ya göre Şaşmaz polis tarafından önce “ölüm”le tehdit edildi. haber takibinde ısrar eden Şaşmaz’ın üzerine çullanarak, yere yatırdı. Plastik kelepçe takılan Şaşmaz, 5 saat süreyle hücrede tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
Ku Klux Klan Ferguson’da nöbette
Ferguson’da devam eden gösterilerin organizatörlerinden Zaki Baruti ile konuşuyoruz. Siyahların ırkçılığı hala eskisi kadar yoğun yaşadığını anlatırken 1800’lü yıllardan itibaren özellikle güney eyaletlerinde dehşet saçan Ku Klux Klan (KKK) örgütünün polise sızdığını söylüyor. “Evet, Ferguson polisinde KKK üyeleri var” diyor. Baruti’nin bu iddiasını doğrulamak imkansız. Ama KKK’in Ferguson’u çok yakından takip ettiği kesin. KKK’in South Carolina merkezli uzantılarından New Empire Knights isimli örgüt bu haftasonu Ferguson’a 1 saat mesafedeki Sullivan kentinde Mike Brown’u öldüren polis memuru Darren Wilson için bağış toplantısı düzenliyor. Örgütün lideri Chuck Murray, etkinliği “Bağışlar 10 dolardan başlıyor. Paranın tamamı zenci suçlulara karşı işini yapan polise gidecek” sözleriyle duyuruyor. KKK’in bugünkü en büyük gruplarından Traditionalist American Knights’ın lideri Frank Ancona ise basına Ferguson’da işyerleri olan bazı beyazların kendilerinden yardım istediğini söyledi. Murray ve Ancona’nın çeşitli haber sitelerine yaptıkları açıklamalara göre silahlı KKK üyeleri Ferguson’da bazı mağaza ve evlerin önünde nöbet tutuyor. Murray üyelerinin sivil kıyafet giydiğini ve uzaktan tanınmalarının mümkün olmadığını söylüyor.
ABD’’nin en eski ve en “ünlü” ırkçı örgütü Ku Klux Klan, 1865 yılında kurulduğundan beri siyahları hedef alıyor. İç Savaş’tan hemen sonra güney eyaletlerinde kölelikten kurtulan siyahların normal bir hayata kavuşmasını engellemek için çalışan örgüt linç, yakma, tecavüz gibi birçok yöntem kullanmasıyla tanınıyor. 1920’li yıllarda Katolik ve Yahudi göçüne karşı çıkarak popülaritesini tekrar artıran KKK’in bir dönem üye sayısının 4 milyona kadar çıktığı tahmin ediliyor. En son 1960’larda saldırılarını artıran KKK, yurttaşlık hakları mücadelesi veren siyahların korkulu rüyasıydı. Kimliklerini saklamak ve mistik bir havaya bürünmek için kukuletalı beyaz kostümler giyen KKK üyeleri güney eyaletlerinde ayrımcılık yasalarının devam etmesi için birçok siyahı asmış, yakmış, döverek öldürmüş ve bombalama olaylarına karışmıştı. 1970’lerden itibaren kendi içindeki çekişmeler nedeniyle tekrar zayıflayan KKK, bugün 10 kadar irili ufaklı örgütten oluşuyor. Merkezi bir yapısı yok. Toplam üye sayısının ise 5 bin ila 8 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Zaki Baruti gibi aktivistler en son 1981 yılında bir siyahı linç eden KKK’nin emniyet güçlerine sızdığını ve siyahları bu görevleri kapsamında öldürdüğünü iddia ediyor.
O polis için 21 bin dolar toplandı
Ferguson’da siyahlar Mike Brown’un öldürülmesini protesto ederken küçük bir grup insan da internette o polis memuru için örgütleniyor. Facebook’ta Darren Wilson’a destek için açılan gruplara 40 binden fazla insan destek verdi. Wilson’ın yasal masraflarını karşılamak için başlatılan bağış kampanyasında da şimdiye kadar 21 bin dolar toplandı. Bağış yapanlar “Teşekkürler Wilson, senin sayende güvenli bir dünyada yaşıyoruz” ya da “Bir tanesi gitti ama daha çok var” gibi mesajlar bırakıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: