Dünyada beyin alanında araştırma yapan ilaç firmalarının çoğunun bu alandaki ilaç araştırmalarını askıya aldığını belirten Taş, tedavide ve tanıda yeni teknolojilerin gelişiminin kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
ABD’de 2013 yılında Başkan Barack Obama tarafından başlatılan “Beyin İnisiyatifi Hareketi ve İnsan Beyni Projesi’nin Türkiye’deki ortağı olan Üsküdar Üniversitesi, bu yöndeki çalışmalarına devam ediyor.
Üsküdar Üniversitesi’nin bu proje kapsamında beyni anlamaya yönelik çok yönlü çalışmalar yürüttüğünü belirten Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cumhur Taş, bu kapsamda yaptıkları çalışmaları anlattı. Yrd. Doç. Dr. Taş, şunları söyledi:
“İnsan beyni, düşünce, duygu, algı, bellek ve dışarıya yansıyan davranışlarımızın temel kaynağıdır. Bizi birbirimizden ayırt ettiren ve biricik kılan özelliklere sahip olmamızı sağlar. Dünyada nörobilim alanındaki gelişmelerin son yıllarda giderek ivme kazanması ile birlikte, beynin bilinmezlerini keşfetmek ile ilgili umutlarımız her geçen gün artmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri, “Beyin İnisiyatifi” çağrısı kapsamında beyin araştırmalarına verdiği ekonomik destek ile beyni ve insanı anlamada, bilinmeyenlerini çözümlemekte tüm dünyaya öncülük etmiştir. Aslında “Beyin İnisiyatifi” çalışmalarındaki “beyin”, “Beyin Araştırmaları Aracılığı İle Yenilikçi Nöroteknolojiler Geliştirmek- Brain Research Through Advancing Innovative Neurotechnologies” kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşmaktadır.
Bu başlık altındaki yapılan çalışmalarda temel amaçlar; disiplinler arası çalışmalar ile şimdiye kadar beyin araştırmalarında yaşanan sınırlılıkların üstesinden gelmek, en aşağıdaki genden en üstteki bilişsel kapasiteyi kadar beyni tüm dinamikleri ile anlamak, araştırmacıların kullanımına açık veri-tabanları oluşturmaktır. Beyin inisiyatifinin nihai hedefi ise beyin hakkındaki bilgilerimiz artarken buna paralelde yeni tedavi olanakları geliştirerek psikiyatrik veya nörolojik sorunlar yaşayan bireylere yeni umut ışığı olabilmektir.
Dünyada beyin alanında araştırma yapan ilaç firmalarının önemli oranda sıkıntı yaşadığı bir dönemden geçilmektedir. Çoğu firma bu alandaki ilaç araştırmalarını askıya almıştır. Önümüzdeki 15 yıllık süre içerisinde de devrim yaratacak yeni bir farmakolojik ajanın çıkması şu an için gerçeklikten uzak gözükmektedir. Bu bağlamda tedavide ve tanıda yeni teknolojilerin gelişimi kritik öneme sahiptir. Örneğin bugün dirençli depresyon hastalarının tedavisinde kullanıma giren “tekrarlayıcı transkraniyel manyetik uyarım teknolojileri” aslında Beyin İnisiyatifi çalışmalarının bir son ürünü olarak kabul edilebilir.
Bundan 10 yıl öncesinde kanıt düzeyinin yeterli olmadığı düşüncesi ile birçok eleştiriye maruz kalan bu yenilikçi tedavi yöntemleri günümüzde özellikli merkezlerde uygulandığında oldukça yüksek başarı oranlarına ulaşmışlardır. Bu bağlamda ülkemizde de birçok yenilikçi çalışmalar yapılmaktadır. TÜBİTAK da 1003 çağrıları kapsamında bu araştırmacılara destek vermek için beyin araştırmalarını desteklemiştir.
Yorumlar
Kalan Karakter: