TOPRAKTAN GELDİK,TOPRAĞA GİDECEĞİZ.

Mal sahibi mülk sahibi,
Hani bunun ilk sahibi,
Mal da yalan mülk de yalan,
Var gel biraz da sen oyalan"diyen Yunus Emre bu sözle malımızla mülkümüzle övünmememiz gerektiğini malın, mülkün, gelip geçici olduğunu ve her şeyin bir yalandan ibaret olduğu gerçeğine vurgu yapmıştır. 

Mal,mülk,para,pul,makam  ve mevkiler gelip geçicidir. Fazla aldanmamak gerekir.‘Bâki kalacak olan bu kubbede hoş bir sadâ bırakmaktır.

Maalesef bu dünyadan ebedi aleme göçerken  yanımızda hiç bir şey götüremiyoruz.

Hak vaki olduğunda tabutumuz camiye getirilip musalla taşına konduğunda hoca cemaate dönüp soracak, Mevtayı nasıl bilirdiniz?
Mevtadan razı mısınız?Mevtanın ruhuna El-Fatiha..Gördünüz mü?
Hoca bile adımızı  anmayacak.Ne oldu adımıza, unvanımıza makamımıza,ne oldu?hani  bilmem ne bakanıydık,hani ne paşasıydık,hanimakam, mevki,şan,şöhret sahibiydik.
Ne oldu birden .Hepsi  bir anda unutuldu gitti.Bir anda  adımız mevta oldu.

Sonuçta her  nefis ölümü tadacağı gerçeğinden hareketle hak vaki olduğunda  2  metre uzunluğunda 1 metre genişliğinde, 1, 5 metre derinliğinde ki mezarda hepimiz toprakla baş başa kalmayacakmıyız.

Mevlana’nın dediği gibi "Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Mühim olan, çamurlaşmamak" sözünden hareketle dünyevi hayatımızda çamurlaşmadan , doğru, düzgün ve faydalı işlere imza atarak arkamızda hoş bir sada bırakmalıyız.

14-20 Nisan tarihleri arası Şehitler Haftası olması münasebetiyle vatan , millet ve bayrak uğruna şehadete yürüyerek, hoş bir sada  bırakan tüm şehitlerimizi, şehitler haftasın da rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.