Harvard'lı Türk Profesör Kansere Umut Işığı Oldu

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makina Fakültesi’nden 1983 yılında  mezun olan ve kariyerine Amerika Birleşik Devletleri'nde devam eden Prof. Dr. Mehmet Toner, İTÜ’nün kendisi için düzenlediği fahri doktora törenine katıldı ve törenin ardından İTÜ Bilim ve Teknoloji Söyleşileri’nin konuğu oldu. Toner, İTÜ serüvenini ve mühendislikten tıp bilimine yolculuğunu anlattığı söyleşide, kanser teşhisi ve tedavilerine yönelik çalışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Mehmet Toner konuşmasında, “Bizim geliştirdiğimiz teknikler sayesinde, yalnızca bir saniye içinde 300 milyon hücreyi tarama imkânımız bulunuyor. Son dönemde, pandemi nedeniyle geliştirilen aşılardan edindiğimiz tecrübenin, kanserle olan savaşımızda çalışmalarımıza çok büyük bir ivme kazandıracağını düşünüyorum.” dedi. Toner, milyarlarca kan hücresinin içinde yalnızca bir tane bile kanser hücresi olsa, artık bunu yakalamanın mümkün olduğu müjdesini verdi.

Dünyada ve ülkemizde bilim ve teknolojinin ilerlemesine yaptığı büyük katkıları ve uluslararası düzeyde önemli başarılara imza atmış olması sayesinde, İTÜ Senatosu tarafından 'fahri doktor' unvanı alan Prof. Dr. Mehmet Toner, uluslararası bilim camiasında özellikle kanser tedavisi alanında yaptığı başarılı çalışmalarıyla tanınıyor.

Kanserde son dönemde teşhisin daha hızlı yapılmaya başlandığını ve yeni tedavi yöntemlerinin ortaya çıktığını aktaran Toner şunları söyledi: “Kanserde bizim yaptığımız çalışma, kanserin yayılma hızına dair. Biliyoruz ki kanser kandan yayılıyor. Ve kanser yavaş yavaş insanın fizyolojisini ele geçiriyor. Maalesef bağışıklık sistemi zayıflıyor ve kanser savaşı kazanıyor. Vücudumuzda 35 trilyon civarında hücre var. Bunun yüzde 85’i kan hücresi. Bu hücrelerin içerisinde belki birkaç tane kanserli hücre dolanıyor. Bizim geliştirdiğimiz teknik, bu kanser hücrelerini bulmaya yarıyor. 300 milyon hücreye bir saniyede bakabiliyoruz. Yani bütün Amerikan nüfusunu düşünürseniz Amerika’da bir insanı bir saniyede buluyoruz. 6-7 milyar dünya nüfusu derseniz 10-20 saniye içerisinde bütün dünyadaki bir insanı buluyoruz. 300 milyon hücreye bir saniyede bakıp bunun içerisinden kanserli hücre varsa bunları ayırabiliyoruz.”

Pandemi için geliştirilen aşılar sayesinde edinilen tecrübenin, kanserle olan savaşta büyük bir rol oynayacağını belirten Toner, bilimsel çalışmaların birbirleriyle her zaman etkileşim içinde olduğunu vurguladı.

Toner sözlerine şöyle devam etti; “Pandemide ortaya çıkan en büyük iki ilaç, ki ben bunlara mucize ilaç diyorum, biri bildiğiniz gibi iki Türk’ün Almanya’da BioNTech ve Pfizer şirketlerinin işbirliğinde geliştirilen ilaç; diğeri de Boston’da olan Moderna adlı biyoteknoloji şirketinin geliştirdiği ilaç… Bu şirketler, aslında on senedir bu ilaçlar üzerinde çalışıyorlar. Kansere tedavi olması için yapılan çalışmalardı. Kanser, Covid gibi bir hastalıktan çok daha komplike bir hastalık olduğu için henüz o konuda büyük başarılar elde edilmemişti; ama aynı teknolojiyi aldılar hemen pandemiye karşı dönüştürdüler. O yüzden dokuz ay gibi çok kısa bir sürede dünya böyle bir başarıya ve mucizeye ulaşabildi. Aslında bu yapılan yeni fikirler çok hızlı bir şekilde değişik hastalıklar için de kullanılmaya başlandı. Son dönemde, pandemi nedeniyle geliştirilen aşılardan edindiğimiz tecrübenin, kanserle olan savaşımızda çalışmalarımıza çok büyük bir ivme kazandıracağını sanıyorum.”