Harvard'tan Yaşlanmayı Tersine Çeviren Formül!

ABD'nin önde gelen haber kanallarından CNN'in ortaklığıyla 31 Mayıs - 3 Haziran'da düzenlenen sağlık etkinliği Life Itself'te konuşan Sinclair,  şu ifadeleri kullandı:

Yaşlanmayı tersine çevirirsek hastalıklar olmaz. Bugün elimizde, 70'lerinizde kansere yakalanmaktan, 80'lerinizde kalp rahatsızlığı yaşamaktan ve 90'larınızda Alzheimer olmaktan endişelenmeden 100'lü yaşlarınıza kadar yaşamanızı sağlayacak bir teknoloji var.

Harvard Tıp Fakültesi'nde moleküler biyoloji alanında çalışan Sinclair, "Gelecekte dünya böyle olacak. Mevzu kelimenin tam anlamıyla artık bir zaman meselesi. Çoğumuz için bu ölmeden gerçekleşecek" dedi.

Bilim insanı, modern tıbbın hastalıklarla ilgilenirken bunların temel sebebini göz önünde bulundurmadığını savundu.

Çoğu hastalığın sebebinin yaşlanma olduğunu belirten Sinclair, "Bir farenin beyni gibi bir organındaki yaşlanmayı tersine çevirdiğimizde, yaşlanmayla bağlantılı hastalıklar da ortadan kalkıyor. Hafıza geri geliyor ve demans yaşanmıyor. Gelecekte yaşlanmayı geciktirmenin ve geri çevirmenin çoğumuzun mustarip olduğu hastalıkları tedavi etmekte en iyi yöntem olacağını düşünüyorum" dedi.

Sinclair ve ekibi 2020'de yayımladığı çalışmada, erişkin hücreleri kök hücrelere çeviren proteinleri kullanarak farelerde yaşlanan hücreleri gençleştirmeyi başarmıştı.

Araştırmada, görme yetisi zayıflamış ve retinaları hasar almış yaşlı bir farenin, bu işlem sonunda en az yavruları kadar iyi görmeye başladığı ortaya çıkmıştı.

Son 20 yıldır yaşlanmayı geciktirme ve tersine çevirme üzerine araştırmalar yapan Sinclair, çalışmanın umut vaat ettiğini söyleyerek, "Anlayabildiğimiz kadarıyla bu kalıcı bir dönüşüm. Bunun, yaşlanmanın geri çevrilmesi için vücudun her yerinde uygulanabilecek evrensel bir süreç olabileceğini düşünüyoruz" dedi.

Sinclair konuşmasında özellikle öğünleri azaltmanın yaşlanmayı önleyen bir etkisi olduğunu da savundu.

53 yaşında olduğunu fakat biyolojik yaşının 42 gösterdiğini söyleyen Sinclair, "Son 10 yıldır biyolojik test yaptırıyorum ve bu süreçte giderek daha da gençleştim. Biyolojik saatimdeki en büyük değişiklik, az yemek yediğimde ortaya çıktı. Şu anda günde sadece bir öğün yiyorum" dedi.

Yaşlanma karşıtı çalışmaların temelini oluşturan teknoloji, Japon bilim insanı Shinya Yamanaka tarafından geliştirilmişti.

2006'da yayımladığı çığır açıcı araştırmada Yamanaka, "hücresel yeniden programlama" adlı yöntemi sayesinde, erişkin deri hücrelerinin, vücuttaki diğer hücrelere dönüşebilen pluripotent hücreler gibi davranmasını sağlamıştı.

Bu çalışmasıyla Yamanaka, 2012'de Nobel Fizyololoji veya Tıp Ödülü'nü Britanyalı biyolog John B. Gurdon'la paylaşmıştı.