Los Angeles MOC Coffe Shop, ünlüler tarafından da çok tercih edilen bir mekan. İki ortağından biri Türk. Adıyamanlı fakat Avutralya'da doğup büyüyen Jimmy (Cumali). Tugay Doğukan Topaloğlu kendisi ile Los Angeles'ta MOC Coffe Shop'ta görüştü.
Jimmy, ailesi Adıyaman'dan Avustralya'nın başkenti Sidney'e göç etmiş bir Türk. Türkiye'ye ilk defa 19 yaşında gelmiş ve Türkçeyi sonradan öğrenmiş.
Avustralya'da maaile restoran kafe işi yapıyorlar. Hepsinin kendilerine ait ayrı ayrı işletmeleri var. Jimmy bu sayede işin içinde pişmiş.
MOC'UN HİKAYESİ NASIL BAŞLADI?
Jimmy, Avustralya'da kendi cafesi olmasına rağmen aynı zamanda maden sondaj işi de yaptığından bir sene iş için Türkiye'ye geldiğinde, Avustralya'dan Türkiye'ye yerleşen bir arkadaşı ile buluşmuş. Sam, kendisine İstanbul'da bir burger dükkanı açmış. Jimmy ise Sam'in Avustralya'da kahveci olduğunu bildiğinden şaşırmış. Türkiye'de de o dönem iyi kahve bulunmadığını düşündüklerinden ortaklaşa bir kahve mekanı açmaya karar vermişler.
İki ortak ilk olarak İstanbul'un en lüks semtlerinden Nişantaşı'nda Ministry Of Coffy (MOC)'u açmışlar. Mekanın isim babası da Jimmy, çünkü bu markayı Avustralya'da açmayı planlarken kısmet İstanbul'a nasip olmuş.
Teşvikiye Camii'nin bir arka sokağında açılan bu mekan dışında orada sadece resim atölyeleri bulunuyor. Hiç kafe ya da restoran tarzı bir mekan olmadığından, eş dost yanlış karar verdiklerini düşünmüş. Ama sonuç muhteşem olmuş. MOC, İstanbul'da aşırı derecede tutulunca zincir şubeler açılmış.
Şu anda Türkiye'deki şube sayısını bile bilmiyor Jimmy, fakat 40'ın üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Amerika'da 3 adet MOC şubesi var ki biri Los Angees'ta. Avustralya'da da şubeleri var.
TÜRKLERE ÖNCELİK VE YARDIM!
Jimmy, özellikle Tükiye'den gelen gençlere iş imkanı tanımayı bir misyon edinmiş. Avustralya'da da Amerika'da da buna öncelik tanıyor. Tabii; konuşması, üslubu, davranışı ve temizliği ile gözüne girmeyi başaranlara.
Ayrıca Amerika ve Avustralya'da bulunan Türk öğrenciler iş aramak dışında herhangi bir sorun yaşadıkları takdirde direkt MOC'a gelip yardım talebinde bulunabiliyorlar. Konsoloslukla direkt bağlantı kuran MOC bunu da görev edinmiş.
Şu an Los Angeles şubesinde 6 adet Türk çalışıyor. Jimmy, onlarla sohbet etmeyi ve yol göstermeyi çok seviyor. Birçok Türk'ün de kendisini örnek alarak bir şekilde ona ulaştıklarını ve işletme açmak istedikleri için akıl danıştıklarını gururla anlatıyor.
GENÇLERE TAVSİYELERİ
Asıl mesleği madencilik olan Jimmy, her zaman ticarete meyilli olmuş. Bu sebeple MOC dışında Avustralya'da restoran üzerine başka markaları da var. İşletme ve ticaret konusunda çok başarılı.
Gençlere de bu tür işlere girerken her türlü riski korkusuzca almalarını tavsiye ediyor.
Yıllar evvel tıpkı kendi ailesi gibi Türkiye'nin köylü kesiminin yurtdışına çalışmak üzere açıldığını hatırlatarak, şimdi ise zehir gibi kafası çalışan bir nesil geldiğine işaret ediyor. Ve Türk gençlerinin Amerika ve Avustralya gibi ülkelere hem okumak hem çalışmak için geldiğini ve onların çok büyük işler başaracağına inandığını vurguluyor.
O sebeple Jimmy, her şeyden önce riske girilmesi önerisini tekrarlıyor. "Risklerden korkmayın" diyor.
İkinci önerisi ise sevdiğiniz bir alana yönelmeniz. "Çünkü severek yapıyorsan hayatta bir gün bile çalışmıyorsun demektir." diyor. Kendisi sevdiği işe yöneldiği için haftanın 7 günü çalıştığını hatta uyumak için yastığa başını koyduğunda bile işiyle ilgili plan yaptığını, fikir ürettiğini anlatıyor. Bunu çalışmak olarak görmüyor.
Los Angeles'taki mekanı ve çevresini görmek ve Jimmy'nin başka tavsiyelerini dinlemek için videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: TUGY
Jimmy, ailesi Adıyaman'dan Avustralya'nın başkenti Sidney'e göç etmiş bir Türk. Türkiye'ye ilk defa 19 yaşında gelmiş ve Türkçeyi sonradan öğrenmiş.
Avustralya'da maaile restoran kafe işi yapıyorlar. Hepsinin kendilerine ait ayrı ayrı işletmeleri var. Jimmy bu sayede işin içinde pişmiş.
MOC'UN HİKAYESİ NASIL BAŞLADI?
Jimmy, Avustralya'da kendi cafesi olmasına rağmen aynı zamanda maden sondaj işi de yaptığından bir sene iş için Türkiye'ye geldiğinde, Avustralya'dan Türkiye'ye yerleşen bir arkadaşı ile buluşmuş. Sam, kendisine İstanbul'da bir burger dükkanı açmış. Jimmy ise Sam'in Avustralya'da kahveci olduğunu bildiğinden şaşırmış. Türkiye'de de o dönem iyi kahve bulunmadığını düşündüklerinden ortaklaşa bir kahve mekanı açmaya karar vermişler.
İki ortak ilk olarak İstanbul'un en lüks semtlerinden Nişantaşı'nda Ministry Of Coffy (MOC)'u açmışlar. Mekanın isim babası da Jimmy, çünkü bu markayı Avustralya'da açmayı planlarken kısmet İstanbul'a nasip olmuş.
Teşvikiye Camii'nin bir arka sokağında açılan bu mekan dışında orada sadece resim atölyeleri bulunuyor. Hiç kafe ya da restoran tarzı bir mekan olmadığından, eş dost yanlış karar verdiklerini düşünmüş. Ama sonuç muhteşem olmuş. MOC, İstanbul'da aşırı derecede tutulunca zincir şubeler açılmış.
Şu anda Türkiye'deki şube sayısını bile bilmiyor Jimmy, fakat 40'ın üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Amerika'da 3 adet MOC şubesi var ki biri Los Angees'ta. Avustralya'da da şubeleri var.
TÜRKLERE ÖNCELİK VE YARDIM!
Jimmy, özellikle Tükiye'den gelen gençlere iş imkanı tanımayı bir misyon edinmiş. Avustralya'da da Amerika'da da buna öncelik tanıyor. Tabii; konuşması, üslubu, davranışı ve temizliği ile gözüne girmeyi başaranlara.
Ayrıca Amerika ve Avustralya'da bulunan Türk öğrenciler iş aramak dışında herhangi bir sorun yaşadıkları takdirde direkt MOC'a gelip yardım talebinde bulunabiliyorlar. Konsoloslukla direkt bağlantı kuran MOC bunu da görev edinmiş.
Şu an Los Angeles şubesinde 6 adet Türk çalışıyor. Jimmy, onlarla sohbet etmeyi ve yol göstermeyi çok seviyor. Birçok Türk'ün de kendisini örnek alarak bir şekilde ona ulaştıklarını ve işletme açmak istedikleri için akıl danıştıklarını gururla anlatıyor.
GENÇLERE TAVSİYELERİ
Asıl mesleği madencilik olan Jimmy, her zaman ticarete meyilli olmuş. Bu sebeple MOC dışında Avustralya'da restoran üzerine başka markaları da var. İşletme ve ticaret konusunda çok başarılı.
Gençlere de bu tür işlere girerken her türlü riski korkusuzca almalarını tavsiye ediyor.
Yıllar evvel tıpkı kendi ailesi gibi Türkiye'nin köylü kesiminin yurtdışına çalışmak üzere açıldığını hatırlatarak, şimdi ise zehir gibi kafası çalışan bir nesil geldiğine işaret ediyor. Ve Türk gençlerinin Amerika ve Avustralya gibi ülkelere hem okumak hem çalışmak için geldiğini ve onların çok büyük işler başaracağına inandığını vurguluyor.
O sebeple Jimmy, her şeyden önce riske girilmesi önerisini tekrarlıyor. "Risklerden korkmayın" diyor.
İkinci önerisi ise sevdiğiniz bir alana yönelmeniz. "Çünkü severek yapıyorsan hayatta bir gün bile çalışmıyorsun demektir." diyor. Kendisi sevdiği işe yöneldiği için haftanın 7 günü çalıştığını hatta uyumak için yastığa başını koyduğunda bile işiyle ilgili plan yaptığını, fikir ürettiğini anlatıyor. Bunu çalışmak olarak görmüyor.
Los Angeles'taki mekanı ve çevresini görmek ve Jimmy'nin başka tavsiyelerini dinlemek için videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: TUGY