1. GÜN
Sabah saatlerinde ilk olarak bir kahvaltı dükkanına girerek menüyü inceleyen Hayrettin, en düşük fiyatlı ürünleri seçmeye gayret ediyor. Bir tane omlet seçiyor, fiyatı da 9.50 dolar. Tabii ki Türkiye'dekinden farklı olarak yanında bol patatesiyle gayet büyük ve doyurucu bir tabak gelince şaşırıyor Hayrettin. Zaten Türkiye'de 10 Liraya omlet bulmak da imkansızdır herhangi bir kahvaltı mekanında.
Vergisiyle birlikte toplam 10.17 dolar ödeyince, Türkiye'de 2.826 TL yani videoyu çektiği gün itibriyle 280 dolar olan asgari ücretten, 90-100 Lira arası bir para eksilmiş oluyor. Kendisine bir de hesaba göre yüzde 10-15 arası bahşiş ödeme zorunluluğu hatırlatılınca, 2 dolar yani 20 lira da öyle çıkıyor cebinden ve 267.83 doları kalıyor. Yine Türkiye'dekinden farklı olarak restoranlarda suyun bedava olmasını avantaj olarak görüyor Hayrettin.
Ardından sabah kahvesini içmek için Starbucks'a uğrayan Hayrettin, yine en uygun fiyatlı kahveyi seçiyor. Vergisiyle birlikte 2.94 dolar ödüyor. Cebinde de 265.42 dolar parası kalıyor.
Para harcamamak için hiçbir taşıta binmeyen Hayrettin yürüyerek yola devam ediyor! Haliyle bu sefer de güneşin alnında sıcaktan çok susayınca bir markete girip 1 litrelik su alıyor ve adı gibi hayrete düşüyor. Çünkü suyun fiyatı Türk Lirasıyla 25 TL'ye geliyor. Kahvaltıdan yaklaşık 3 saat geçtiği için acıkınca bir de cips almak isiyor. Fakat 7 dolar yani 70 lira ödememek için cipsten vazgeçiyor.
Kahvaltısını saat 9.30'da yapan Hayrettin açlığa dayanamayıp saat 16.00 gibi bir hamburgerciye giriyor. Yine menüdeki en düşük fiyatlı hamburgeri seçiyor ve hatta yanında başka hiçbir şey almıyor. 1.70 dolar yani 17 lira da hamburgere ödüyor. 260.90 doları kalıyor. Tabii ufacık hamburgerle doymuyor.
Ardından bir markete giren Hayrettin 2 elma, 1 muz, küçük bir kase çorba alıyor ve toplamda 6.56 dolar ödeyince cebinde 254.34 doları kalıyor.
Hayrettin tam da bu noktada, Amerika'nın ne pahalı ne de ucuz olduğunu göstermek istediğini, sadece Türkiye'de lira kazanan birisinin ABD'ye ilk defa geldiğinde nelerle karşılaşacağını göstermek olduğunu söylüyor.
2. GÜN
İkinci güne geçen Hayrettin akşamüzeri saatlerinde yediği elma, muz ve çorbadan sonra hiçbir şey yemediğini!!! belirtip Türkiye'deki Simit Sarayı'na benzer bir yere gidiyor. Seçtiği çedarlı ve acılı simit 8.34 dolara maloluyor ve 246 doları kalıyor.
Tekne turu yapmak isteyen Hayrettin, 38 doları görünce bir daha düşünüyor. Çünkü yaklaşık 300 lirası gidecek. Ve sonuç olarak vazgeçiyor.
Öğlene doğru yine karnı acıkan Hayrettin, dilim pizzacı buluyor. 6.25 dolara vejetaryen 2 dilim pizza alıyor ve 239.75 doları kalıyor.
Biraz da alışveriş yapmaya karar veren Hayrettin, bir takipçisine hediye etmek üere Miami yazılı bir şapka almaya karar veriyor. Yalnız fiyatının 35 dolar olduğunu görünce 350 liraya denk geleceği için tepkisini gizleyemiyor. Ama şapkayı alıyor yine de.
3. GÜN
Miami'deki son gününe başlayan Hayrettin, bu nedenle kendini biraz şımartmaya karar veriyor. Bu defa 25 dolar değerinde bir kahvaltı yapıyor ve 180 doları kalıyor.
3 günlük çekimlerde harcadığı paranın içinde; konaklama ya da kira, eğlence ve ulaşımın yer almadığını hatırlatan Hayrttin toplamda 100 dolar harcamış oluyor. Ama son olarak uçağını kaçırmamak için Uber çağırıyor. Ve 160 dolar da oraya ödeyince cebinde kalan 20 dolar ile Türkiye'ye dönüyor.
KAYNAK: Hayrettin
Sabah saatlerinde ilk olarak bir kahvaltı dükkanına girerek menüyü inceleyen Hayrettin, en düşük fiyatlı ürünleri seçmeye gayret ediyor. Bir tane omlet seçiyor, fiyatı da 9.50 dolar. Tabii ki Türkiye'dekinden farklı olarak yanında bol patatesiyle gayet büyük ve doyurucu bir tabak gelince şaşırıyor Hayrettin. Zaten Türkiye'de 10 Liraya omlet bulmak da imkansızdır herhangi bir kahvaltı mekanında.
Vergisiyle birlikte toplam 10.17 dolar ödeyince, Türkiye'de 2.826 TL yani videoyu çektiği gün itibriyle 280 dolar olan asgari ücretten, 90-100 Lira arası bir para eksilmiş oluyor. Kendisine bir de hesaba göre yüzde 10-15 arası bahşiş ödeme zorunluluğu hatırlatılınca, 2 dolar yani 20 lira da öyle çıkıyor cebinden ve 267.83 doları kalıyor. Yine Türkiye'dekinden farklı olarak restoranlarda suyun bedava olmasını avantaj olarak görüyor Hayrettin.
Ardından sabah kahvesini içmek için Starbucks'a uğrayan Hayrettin, yine en uygun fiyatlı kahveyi seçiyor. Vergisiyle birlikte 2.94 dolar ödüyor. Cebinde de 265.42 dolar parası kalıyor.
Para harcamamak için hiçbir taşıta binmeyen Hayrettin yürüyerek yola devam ediyor! Haliyle bu sefer de güneşin alnında sıcaktan çok susayınca bir markete girip 1 litrelik su alıyor ve adı gibi hayrete düşüyor. Çünkü suyun fiyatı Türk Lirasıyla 25 TL'ye geliyor. Kahvaltıdan yaklaşık 3 saat geçtiği için acıkınca bir de cips almak isiyor. Fakat 7 dolar yani 70 lira ödememek için cipsten vazgeçiyor.
Kahvaltısını saat 9.30'da yapan Hayrettin açlığa dayanamayıp saat 16.00 gibi bir hamburgerciye giriyor. Yine menüdeki en düşük fiyatlı hamburgeri seçiyor ve hatta yanında başka hiçbir şey almıyor. 1.70 dolar yani 17 lira da hamburgere ödüyor. 260.90 doları kalıyor. Tabii ufacık hamburgerle doymuyor.
Ardından bir markete giren Hayrettin 2 elma, 1 muz, küçük bir kase çorba alıyor ve toplamda 6.56 dolar ödeyince cebinde 254.34 doları kalıyor.
Hayrettin tam da bu noktada, Amerika'nın ne pahalı ne de ucuz olduğunu göstermek istediğini, sadece Türkiye'de lira kazanan birisinin ABD'ye ilk defa geldiğinde nelerle karşılaşacağını göstermek olduğunu söylüyor.
2. GÜN
İkinci güne geçen Hayrettin akşamüzeri saatlerinde yediği elma, muz ve çorbadan sonra hiçbir şey yemediğini!!! belirtip Türkiye'deki Simit Sarayı'na benzer bir yere gidiyor. Seçtiği çedarlı ve acılı simit 8.34 dolara maloluyor ve 246 doları kalıyor.
Tekne turu yapmak isteyen Hayrettin, 38 doları görünce bir daha düşünüyor. Çünkü yaklaşık 300 lirası gidecek. Ve sonuç olarak vazgeçiyor.
Öğlene doğru yine karnı acıkan Hayrettin, dilim pizzacı buluyor. 6.25 dolara vejetaryen 2 dilim pizza alıyor ve 239.75 doları kalıyor.
Biraz da alışveriş yapmaya karar veren Hayrettin, bir takipçisine hediye etmek üere Miami yazılı bir şapka almaya karar veriyor. Yalnız fiyatının 35 dolar olduğunu görünce 350 liraya denk geleceği için tepkisini gizleyemiyor. Ama şapkayı alıyor yine de.
3. GÜN
Miami'deki son gününe başlayan Hayrettin, bu nedenle kendini biraz şımartmaya karar veriyor. Bu defa 25 dolar değerinde bir kahvaltı yapıyor ve 180 doları kalıyor.
3 günlük çekimlerde harcadığı paranın içinde; konaklama ya da kira, eğlence ve ulaşımın yer almadığını hatırlatan Hayrttin toplamda 100 dolar harcamış oluyor. Ama son olarak uçağını kaçırmamak için Uber çağırıyor. Ve 160 dolar da oraya ödeyince cebinde kalan 20 dolar ile Türkiye'ye dönüyor.
KAYNAK: Hayrettin