Algı, hedef kitleyi istenen yönde etkilemek amacıyla yapılan faaliyetlerin tamamı olarak tanımlanabilir. Sosyal medya ise tüm dünyada en hızlı büyüyen ve en çok kullanıcısı olan internet tabanlı bir iletişim aracıdır. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformları arasında Facebook, Instagram, Twitter ve YouTube gibi uygulamalar yer almaktadır.
Algı yönetimi açısından klasik medya araçları ile sosyal medya araçları karşılaştırıldığında, sosyal medyanın sahip olduğu bazı özelliklerden dolayı kitlelerin yönlendirilmesi ve kamuoyu oluşturma açısından daha fazla tercih edildiği görülmektedir. Siyasi partiler ve liderler, günümüzde sosyal medya araçlarını sıklıkla kullanarak seçmenlerine hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmaktadırlar.
Yerel yönetimlerin görevi sadece trafik, zabıta hizmetleri, kaldırım taşı döşemek ya da çöp vergisi toplamak gibi hizmetlerle sınırlı değildir. Günümüzde sağlık ve eğitim de dahil olmak üzere beslenme, barınma, ulaşım, kültür, spor, eğlence, sosyal hizmetler, bayındırlık ve altyapı hizmetleri de yerel yönetimlerde öne çıkan hizmetlerdendir.
Ben, sosyal medyayı iyi takip eden, dijital medya okuryazarlığı olan, İzmit ilçesinde ikamet eden, iş yeri bu ilçe sınırları içerisinde olan, son iki mahalli seçimler hariç hiçbir seçimde CHP'ye oy vermeyen, milliyetçi ve mütedeyyin bir kişiliğe sahip sade bir seçmenim. Tepkisel olarak, birçok ülkem insanının yaptığı gibi, 2024Mahalli İdareler Seçimlerinde AKP ve özellikle Sinan Ateş'in katledilmesinden ötürü MHP'ye mesaj vermek için Fatma Hürriyet Kaplan'a oy vermek zorunda kaldım. Bu yüzden büyük bir hayal kırıklığına uğramış durumdayım.
Tahir Başkanı 2017 yılında Büyükşehir'de Genel Sekreter iken İzmit merkezinde düzenlenen bir esnaf toplantısında ve daha sonra Fethiye Caddesi'nde seçim çalışmaları sırasında gördüm. Fatma Başkanı ise 2019 yılında Alemdar Caddesi üzerinde esnaf ziyaretleri yaparken ilk defa gördüm ve tanıştım. O yıllardan bugüne Tahir Başkanı, 22 Şubat 2024 tarihinde Emlakçılar Odası'nın düzenlediği kahvaltılı mesleki bir toplantıda ayaküstü görüştüm. Fatma Başkan'la ise KocaeliEmlak Müşavirleri Derneği Başkanı olarak yönetim kurulu üyelerimle birlikte kendisine hayırlı olsun dilemek ve derneğimizi tanıtmak için yaptığımız ziyaret sırasında ikinci defa, üçüncü olarak da düzenlenen bir dert dinleme toplantısına katıldığımda görüştüm.
Üçüncü görüşme pek hoş geçmedi. O gün tanık olduğum agresif tutumu ve sürekli Büyükşehir Belediyesi'ni suçlayıcı tavırları ile çözüm üretmeyen, polemik üreten yapısını görünce, "eyvah, ben ne yapmışım" diye düşündüm. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Bu hususta çok kişi ve hatta CHP'lilerin bile kavgacı, hırçın, kaostan beslenen algı ve sosyal medya belediyeciliği anlayışından dolayı muzdarip olduklarını özel görüşmelerde iyice anlamış oldum.
Fatma Başkan'la bu son görüşmemde, maksadının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu fark ettim. Bu toplantıda başkan bolca gülümsedi, elleriyle kalp işaretleri yaparak toplantıya katılanlarla bol bol fotoğraflar çektirdi.
Bu toplantıda, Fatma Başkan'ın sosyal medya ve algı yönetimi yapmaktan öteye geçmeyen bir siyaset izlediğini gözlemledim. Kocaeli'de sosyal medya platformlarını en iyi kullanan, algı yaratan belediye başkanı hangisi diye soracak olsanız, hiç düşünmeden "Fatma Kaplan Hürriyet" derim.
Fatma Başkan, gerçekten bu konuda kendisini yetiştirmiş; avukatlıktan gelmesinden dolayı beden dilini, renkleri, sembolleri ve kelimeleri ustalıkla kullanabilen bir siyasetçidir.
İzmit Belediyesi'nin öyle ahım şahım bir bütçesi yoktur. Bazen işçilerin ikramiyelerini ve küçük esnafın alacaklarını ödemekte bile güçlük çektiklerini ve belediye kaynaklarının önemli bir kısmını reklam ve promosyon harcamalarına ayırdıklarını gözlemliyoruz.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine daha beş yıl gibi bir süre varken, "Gülümse İzmit" mottosuyla ve algı yönetimiyle hizmet belediyeciliği değil, tabiri caizse algı ve sosyal medya belediyeciliği yapılmaktadır.
Fatma Başkan, çok açık bir şekilde "Gülümse İzmit"i, "Gülümse Kocaeli" yapabilir miyim diye düşünüyor ve gelecekte Büyükşehir Belediye Başkanı olabilme hedefiyle çalışmalarında algı ve sosyal medya belediyeciliğini önceliyor.
Düşünce, fikir ve hizmetin üretilmediği yönetimlerde, slogan ve semboller siyasette geçerli akçedir. Seçmen desteğinde önemli bir rol oynayan sloganlar ve sembollerle hizmet üreterek değil de, algı ve sosyal medya belediyeciliği ile "Gülümse İzmit" ve kalp sembolleri yaparak, kapı kapı ve cami cami gezip dini duyguları istismar ederek "Gülümse İzmit" projesini "Gülümse Kocaeli" olarak gerçekleştiremezsiniz.
Bir kalp işareti sembolü yapmakla ve bir gülümsemeyle bu işler olmuyor, sayın başkan. Algı ve sosyal medya belediyeciliğini bırakın, hizmet belediyeciliği yapın.
Törenle açtığınız Yeni Cuma Camii tuvaleti gibi hizmetlerle halka gelin. Yapacağınız en büyük hizmetlerden biri de Fevziye Camii tuvaletini süratle halka açarak, ücretsiz olarak İzmit halkının kullanımına sunmak olmalıdır. İnanın, tuvalet ihtiyacını gideren insanlar İzmit Belediyesi'ne dönerek mutlaka gülümseyeceklerdir.
Sayın Başkan, algı ve sembol belediyeciliğini bırakın, gerçek hizmet belediyeciliği yapın. Belediyenin kıt imkanlarını reklam, promosyon ve etkinlik adı altında çarçur etmeyin. PR ve algı çalışmaları için harcayacağınız paralarla işçilerin ikramiyelerini ve küçük esnafın alacaklarını ödemeye öncelik verin, o insanların da yüzünü güldürün.
"Gülümse İzmit", "Gülümse Kocaeli" diyerek belediyecilik olmuyor.
Selam olsun algı ve sosyal medya belediyeciliği yapmayan dürüst ilkeli belediye başkanlarına.