Makyavelizm,"Hedefe giden yolda her şey meşrudur,amaç araçları meşrulaştırır” gibi cümlelerle ifade edilebilecek bir düşünce tarzıdır.
Makyavelli ismi herhangi bir yerde geçtiğinde “amaca ulaşmak için her yol mübahtır” sözü akla gelir.
Makyevelizm ya da Makyevelist terimi etik, politik ve psikolojik olguları tasvir etmekte olup, çoğu zaman olumsuz anlamda kullanılmaktadır.
Makyavelli felsefesini politikaya yönelik olarak ortaya atmıştır. O prens (hükümdar) adlı kitabında hükümdara hitap etmiştir.
Makyavelli'yi kendisinden önceki siyasal düşünürlerden ayıran en önemli nokta, doğru-yanlış ayrımında bulunmaksızın hükümdarın iktidarda kalmak ve ülkesini yönetmek için yapması gerekenleri söylemesidir.
Makyavelli'ye göre bir hükümdarın eğer sözünden dönmesi gerekiyorsa dönmelidir.Yalan söylemesi gerekiyorsa söylemelidir. İktidarda kalmak için dindar görünmek gerekiyorsa öyle görünmelidir.
Bugün insanların hayatlarına anlam katacak hedefleri var mı?” sorusu akla iki seçeneği getiriyor.
Bir tarafta kendi hedefleri uğruna her şeyi ezip geçebilecek “makyavelist” olarak tabir edebileceğimiz kişiler, diğer tarafta ise ümitsizlikten dolayı kendisine bir hedef seçememiş insanlar.
hedefsizlik iyi bir şey olmayabilir. Ancak bir hedef edinip ona ulaşmaya çalışmakla çıkar gözetmek arasındaki çizgi,amacımıza ulaşmak adına attığımız her adımın sonuçlarını hesap etmemiz gerekiyor.
Burada “hedef”ile “çıkar”arasındaki ayrımı iyi yapabiliyor olmamız gerekiyor. Bir takım hedeflere mi ulaşmaya mı çalışıyoruz, yoksa yalnızca kendi menfaatlerimize göre mi hareket ediyoruz?
Çıkarları uğruna ahlaki değerlerinden feragat edebilen bir toplumun, çıkarları uğruna ahlaki değerleri hiçe sayan bir anlayışla yönetilmesinde şaşılacak bir durum yoktur.
Yüce Allah Kuranı Kerim'inde (Ra’d,13/11) "Şüphesiz ki,bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur” buyurmaktadır.
Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah'da onların durumunu değiştirmez
Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir.
Kötülüklerin,haksızlıkların ve yolsuzlukların sorumlusu olarak sadece yöneticileri görmek yanlıştır.
Kötü gidişattan herkes sorumludur.
Zira bu gidişatta genel olarak herkesin az yada çok sorumluluğu vardır.
Ezcümle hedefe giden her yol mübahtır, ya da diğer bir deyişle amaç, aracı meşru kılar anlayışı doğru bir yaklaşım tarzı değildir, ulaşmaya çalıştığımız tüm hedeflere helal ve haram dairesinden hareket ederek meşru hedeflere, meşru yollardan ulaşmalıyız.
Selam ve Dua ile...