Salih UZUN ismini hiç duydunuz mu? Duyanlarınız mutlaka vardır.Duymayanlar için ben kendisinden kısaca bahsedeyim.
Salih UZUN 1970 yılında Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde doğmuş,siyaset bilimci, gazeteci ve politikacı bir kişilik olup, 2023 genel seçimlerinde Chp listelerinden 28. Dönem İzmir Milletvekili seçilmiş Demokrat Partili bir Millet Vekilidir
Salih Uzun geçtiğimiz haftalarda TBMM 'inde yaptığı bir konuşmada;"Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği denince aklına Türkiye'de sivil siyaset alanları, sivil toplum, sivil örgütlenmeler ve onların başkanlarının aklına geldiğinde içini bir sıkıntı aldığını ,TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Bendevi Palandöken. Dördünün siyasetin besleneceği sivil toplum tarlasına beton döktüklerini. Sivil toplumu kuruttuklarını toplumsal direnci törpülediklerini,bunların sivil alanı iğdiş ettiklerini,bunlarla iş birliği yapılamayacağını bunlarla ancak mücadele edilmesi gerektiğini söylemiştir.
Altına imza atılabilecek bir konuşma.
Şu an benim de üyesi olduğum Kocaeli Emlakçılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası (KEO) ve bağlı olduğu üst Kocaeli Esnaf Odaları Birliği(KESOB) ile Esnaf Meslek Kuruluşlarının Çatı örgütlenmesi olan Türkiye Esnaf ve Danatkarlar Konfedarasyonu(TESK) başkanı Bendevi Palandöken'dir.
Peki kimdir Bendevi Palandöken?
1962 yılında Ankara’nın Cebeci semtinde bakkal olarak başladığı meslek hayatını, halen aynı dükkânda devam ettiren bir bakkal esnafıdır.
Yanlış anlamaya meydan vermek istemem,bakkal derken bakkallar geçmişte bizim kültürümüzde mahallemizin can suyu idi.Şimdi zincir marketler çıktı,bakkal kültürümüz kaybolmaya başladı.
Yıllar itibariyle Palandöken,
1978 yılında Ankara Bakkallar ve Bayiler Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı,
1984 Yılında Ankara Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı,
1990 yılında Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanı,
1996 yılında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi,
1999 yılında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkan Vekili,
2007 -2024 yılları arasında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanıdır.
Ayrıca Avrupa Akdeniz Esnaf Sanatkârlar İşletmeleri ve KOBİ Birliğinin (EUROMED) Başkanvekilliği görevinin yanı sıra TC Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) İcra Komitesi Üyeliği, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliği, Mesleki Yeterlilik Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürütmektedir.
Peki bu insanlar neden bu kuruluşlarda göreve talip olurlar,vatan,millet,Sakarya misali esnafı çok mu düşünürler de bu yerlerde uzun yıllar görev yapmak isterler.
Türkiyede odalar,borsalar hatta sendikaların muazzam bütçeleri vardır. Maaşlar ve huzur hakları astronomik ve nerdeyse Cumhurbaşkanımızın aldığı maaşa eşdeğer maaş almakta hatta bağlı iştiraklerden alınan huzur haklarıda hesaba katılacak olursa Cumhurbaşkanımızı 1 Ocak 2024 itibari ile 183.000TL aldığını göz önünde bulundurursak Tesk Başkanının, Cumhurbaşkanından bile daha fazla maaş aldığını söyleyebiliriz.
Peki bu gün itibari Tesk başkanlarının aldığı maaş nedir sizce hiç merak ettinizmi?
Ben söyleyeyim,inanmayan 5362 sayılı kanunu gereği brüt asgari ücretin 10 katı yani 200.000 Lira maaş almaktadırlar.
Yazdıklarıma inanmayanlar 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun aylık ücretler ve huzur haklarını düzenleyen 56’ncı maddesini okusunlar orada en altta Oda Yönetiminden başlayarak en üstte Fedarasyon Başkanının alacağı ücretlerin kanunla belirlendiğini göreceklerdir.
Hal böyleyken neden Oda ve Borsalarda koltuğa oturan birinin, bir daha neden kalkmak istemediklerini sorgulamanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.Neden kalkmıyorlar? bence tamamen 1211 sayılı Kanunu söz konusu olunca ,duygusal laşıyorlar ve 1211 sayılı kanuna hürmeten koltuklarını bırakmak istemiyorlar.
Kendilerince haksız da sayılmazlar.
1211 sayılı kanun önemli çünkü,
Peki çözüm nedir öyleyse;
Çözüm önce sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük esası gerçeğinden hareketle 5362 sayılı yasanın 56. maddesi mutlaka değiştirilmeli,Başkanların alacağı maaş sembolik olarak asgari ücret seviyesine indirilmelidir.
İkinci olarak üst üste 2 dönem seçilme yöntemiyle başkanlık sınırlandırılmalı ve seçim sistemi değiştirilmelidir.
Son olarak bu odaların gelirleri,giderleri,yaptıkları harcamaları,özellikle temsil noktasındaki giderleri,otel faturaları,restorant giderleri,yurt içi ve yurt dışı harcırahlar sıkı bir şekilde Bakanlıklarca mali yönden denetlenmelidir.
Ez cümlen Nazım'ın dediği gibi "Sen yanmazsan,Ben yanmazsam,Biz yanmazsak,NASIL ÇIKAR KARANLIKLAR AYDINLIĞA!" sözü misali hepimiz elimizi taşın altına sokmalıyız,böyle gelmiş böyle gider, aman bana ne ben aidatımı öderim işime bakarım ,gerisine karışmam,aman sende başka işim gücüm mü yok dememeden bilinçli nir esnaf olmanın gereği karanlıktan aydınlığa çıkmak için hukuki ve demokratik mücadele elden bırakmamalıyız.
Yorumlar
Kalan Karakter: