Erdoğan dün Sayıştay'ın 162'inci Kuruluş Yıldönümü olması nedeniyle Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada kamu bürokrasisine çok önemli mesajlar vermiştir.
Erdoğan konuşmasında özetle"Halktan sorunlardan kopuk,görev şuuru eksik eski alışkanlıkların tekrar baş göstermesine izin verilmeyeceğine vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden memnuniyetini artırmak için gayretlerini daha da yoğunlaştıracaklarını, devlet ve millet arasına duvar ören eski alışkanlıklara izin vermeyeceklerini, bu tür yollara tevessül edenlerin de gözünün yaşına bakmayacaklarını, devlet işlerinin ciddiyetle,samimiyetle ve özveriyle icra edilmesi gerektiğini,tüm vesayet biçimleri gibi bürokratik vesayeti de bir tehdit kaynağı olarak gördüklerini,vatandaşa tepeden bakanlara, insanımıza eziyet edenlere, bahanelere sarılanlara, hukukun gereğini yapmaktan çekinmediklerini,son dönemde bazı kamu hizmetlerinde vatandaşların şikayetlerinin çoğaldığının farkında olduklarını, kurumların çalışırken idari,mali, hukuki bazı sorunlarla karşılaşabileceklerini, ancak bunların işi ertelemenin mazereti olamayacağını, halktan sorunlardan kopuk, görev şuuru eksik eski alışkanlıkların tekrar baş göstermesine izin vermeyeceklerini " ifade etmiştir.
Erdoğan bu konuşması ile kamu bürokrasisine ve bürokratik vesayete karşı ciddi şekilde mesaj veren tarihi ve önemli bir konuşma yapmıştır.
Ben Erdoğan'ın yaptığı konuşmasını dinleyince ve basında çıkan haberleri okuyunca, acaba benim son dönemlerde bürokratik vesayetten çektiğim sıkıntıları ve serzenişlerimi acaba duymuş olabilir mi ? diye de düşünmekten kendimi alıkoyamadım.
Türk siyasetine bir dönem damga vuran siyasi şahsiyetlerden Özal'ın " Memur bu maaşla nasıl geçiniyor? ” diye sorusuna "Benim memurum işini bilir "diye cevap verdiği meşhur sözü ile Demirel'in "MESELELERİ, MESELE etmezseniz ortada MESELE kalmaz" dediği meşhur sözü aklıma geldi.
Demirel, Özal ve Erdoğan Türk siyaset tarihinde merkez sağ diye adlandırdığımız kesimin önemli siyasi figürlerindendir. Erdoğanı diğer siyasetçilerden ayrı kılan en büyük özelliği ise kendine has uslübu ile pragmatik bir düşünce tarzına sahip olmasıdır.
Erdoğan'ın Sayıştayın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmasında verdiği mesajlar benim yaklaşık 8 aydır esnaf odalarının üyelerine yaptığı hukuksuzluklara karşı verdiğim ve sonuç almakta zorlandığım bürokratik vesayete ve haklı şikayetlerimi göz ardı eden Ticaret Bakanlığı bürokratları ile ilgili hislerime adeta bire bir tercüman olmuştur.
Zaman zaman basın, yayın organlarında sıkça dile getirdiğim şikayetlerimle ilgili nerdeyse 4 klasör evrak birikti.
Ben dilekçe kanunu hükümlerine göre yaptığım şikayet ve başvurularımla ilgili iki gün önce Kocaeli Şehremini'mize ve Sayın Valimize konuları arz ettim. Valilik makamı şikayetlerimi dinledi, Bakanlıktan müfettiş talebinde bulundu.
Şimdi bekliyoruz .
Bakanlıktan müfettiş gelecek mi? şikayetlerimiz ciddi bir şekilde araştırılıp, soruşturulacak mı? hukukun gereklilikleri yerine getirilecek mi? yoksa yine mi bürokratik vesayetin mağduru mı olacağız.
Burdan Sayın Valimize de bir kez daha seslenmek istiyorum.
Geçtiğimiz haftalarda Bakanlık ekmek zammını onayladı,ekmek zammı yürürlüğe girdi şeklinde Bakanlığın ismi kullanılarak,meslek kuruluşları temsilcilerinin bazı basın yayın organlarında yaptıkları açıklamalar ve çıkan haberler üzerine,ekmek zammına Kocaeli Valiliğinin ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığının olumlu görüş vermediğini, keza Bakanlığın da ekmek zammını 2 kez uygun görmediği gerçeğini dile getirmiştim.
Şimdi bana,sana ne? alan memnun,satan memnun, pişmiş aşa, ne diye su katıyorsun, konuyu niye büyütüyorsun da diyebilirsiniz.
Bana göre MESELE yok, pişmiş aşa da su katmak gibi bir niyetim de yok.
Sadece ben gerçeğin peşindeyim, çok şükür ekmeği 10 lirada olsa halim vaktim yerinde alabilecek durumdayım.
Benim için MESELE değil ,ben ekmeğimi genelde halk ekmek büfelerinden bilinçli bir tüketici olarak 7.5 liraya almaya çalışıyorum, üzüntüm günde evine 6-7 ekmek almak zorunda kalan ,ağırlıklı ekmeği katık yapıp beslenen dar gelirli ailelerin ve asgari ücretle geçinenmeye çalışanların durumunu düşünüyorum ve dertleniyorum.
Demirel'in dediği gibi MESELELERİ ,MESELE yapmasak ortada MESELE kalmayacak,ama maalesef ben MESELELERİ MESELE yapıyorum, MESELE yapmaya da devam edeceğim.
Sayın Valim sahi ne oldu ?
Şu ekmek zammı MESELESİ ?
Yoksa 200 gram ekmeği, 10 liradan yemeye devam mı edeceğiz?
Yorumlar
Kalan Karakter: