Hayvanlar aleminde beni en çok etkileyen , bir çok insanın da devasa kulakları ve hortumları , boyutları ve ürkütücülüğüne rağmen sevimli buldukları , ilgilerini çeken bir hayvandan bahsetmek istiyorum ; filler
Memeli hortumlu sınıfından sadece fillerin soyu tükenmemiş ve günümüze kadar gelebilmişlerdir. Beyinleri yaklaşık 5 kilodur ve dünyanın en büyük beyinli canlılarıdır. Aynı zamanda büyük enerjileri olan ve bu enerjiyi bize de geçirebilen hayvanlardır.
Fil nüfusunun en fazla olduğu bölge Afrika ve Orta Asya’dır.
Asya filleri diğer bölgedekilere göre daha insancıllar. Afrika’nın her tarafı milli park ve hiç beklemediğiniz bir yerde ansızın fillerle burun buruna gelmeniz yüksek bir ihtimal. İnsanların bitmek bilmeyen sanayileşme hırsı , gözardı ettikleri doğanın tepkimelerine maruz kalmalarına sebebiyet veriyor elbet. Sri Lanka’ da insanlar yüksek gözetleme kuleleri ile filleri gözetliyorlar. Çünkü fillerin binlerce yıllık göç yolları , insanlar tarafından işgal edilip şehirleşmeye gitmiş , doğal yolları azalmış ve tabii olarak insanların yaşadıkları yerlere geliyor , insanlara da zarar verebiliyorlar. Tabiki burada 2 taraflı bir saldırganlık söz konusu. İnsanlarla doğa çatışmaları yüzünden katlediliyorlar. Yakın zamanda devlet eliyle oluyor bu katliam , sadece sivil halk ile değil.Mesela Tanzanya ‘da 2000 öncesi korkunç bir fil katliamı oluyor.1800'lü yıllarda dünyada 27 milyon civarındaki fil sayısı sonradan inanılmaz bir düşüş yaşıyor. Yönetimin değişmesi ile fil nüfusu tekrar artıyor. 80’li yılların araştırmalarına göre katliamdan sonra dünyadaki fil yüzdesi bile düşmüş. Şuan Asya’da 40-50 bin , bütün Afrika’da 400.000 civarı toplam fil nüfusu var. Afrika filleri Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından soyunun tükenme riski yüksek olan hassas türler arasında listelenirken, Asya filleri soyunun tükenme riski çok yüksek olan tehlikedeki türler arasında. wwf.org.tr ‘ den soyu tükenmekte olan hayvanlar, ormanlar ile ilgili bilgi alabilir, doğa ile ilgili çalışmalarını inceleyebilir, belki bir katkı da siz sağlayabilirsiniz. Son olarak çok beğendiğim bir kitap olan Afrikalı Bir Fil Jumbo ‘ yu , yazar Hatice Yentürk’ün sözleri ile önermek istiyorum:
'Bu kitabı okuduktan sonra gördüğünüz her fil size fillerin kralı Jumbo'yu hatırlatacak; her Afrikalı çocuk, Parlampoş'u.
Bu kitabı okuduktan sonra gittiğiniz her hayvanat bahçesi vatan hasreti kokacak, her sirk hüzün.
Bu kitabı okuduktan sonra tüm yolculukları çok seveceksiniz. Hatta hiç yürümediğiniz yolları bile yüreğinizde hissedeceksiniz.
Ve bu kitabı okuduktan sonra Afrikayı çok seveceksiniz. İçinizde Afrika'nın coşkulu renkleri canlanacak ve acılarla yoğrulmuş tarihi...
Bu kitabı okuyun, çünkü Afrika sizi bekliyor.
19.yüzyılda Afrika'dan alınıp Avrupa'ya götürülen gerçek bir filin, Jumbo'nun, hikayesi...Bir çocukla yavru bir filin Afrika'da başlayıp kıtalar gezen dostluğu...Kara kıtanın sükunu, beyaz adamın açgözlülüğü...