Dünkü yazımda esnaf ve ticaret erbabı kişilerin üyesi oldukları meslek kuruluşlarındaki kast sisteminden ve oligarşik yapılanmalar ile bir avuç mutlu azınlıktan bahsetmiştim.
Yazımı okuyan esnaf odaları ve Ticaret odasına kayıtlı ticaret erbabı görüştüğüm bir çok arkadaşım eskiden beri odaların kendileri için bir şey yapmadıklarını ,sadece aidat toplayan ve seçim zamanlarında kendilerini hatırlayan bir anlayışın hakim olduğu şeklinde genel bir kanaat ve algı olduğunu söyleyerek odaların hiç bir işe yaramadığını düşündüklerini söylediler.
Dünkü yazıyla ilgili sevdiğim bir ticaret odası Meclis Üyesi arkadaşımla görüştüğümde yazıdaki odalarla ilgili yaptığım eleştiri ve düşüncelerime anlayamadığım bir şekilde aşırı tepki verdi. Odayı eleştiremeyeceğimi filan söyledi,Adeta KOTO ile aşırı özdeşleşmiş bu arkadaşım seçilmişlikten ve sandık demokrasinden dem vurdu.
Kimse eleştirilemez diye bir şey yok,haber kutsal, yorum hürdür.Halbuki ben yazımda kast sisteminden, ölünceye kadar oda başkanlığı yapılmasının yanlış olduğundan ,gençlerin önlerinin açılması gerektiğini, esnaf odası yöneticilerinin astronomik aylık ücretlerine dikkat çekmiştim.
Hiç düşündünüz mü? İnsan neden oda borsa başkanı olmak ister? hizmet için mi? para için mi? şan ,şöhret için mi? güç için mi? oda başkanı olmak ister.
Oda başkanları sosyal medya mecralarında Her pazartesi hayırlı işler,Her Cuma günü bolca ayetli, hadisli Hayırlı Cuma mesajlarını bolca paylaşırlar.Konuyla ilgisi olmayan vatandaşlar da odadakilerin çok önemli işler yaptığını falan düşünürler.Hal böyleyken yiğidi öldür,ama hakkını ver misali odalar arada sırada nadiren de olsa aidat toplamanın ötesinde faydalı işlerde yaparlar.
Yıllardan beri odalara çöreklenmiş adeta kadrolu yönetici diyeceğimiz bu kişiler kamu hizmeti yaptıklarını ve zamanlarını buraya verdiklerini, işlerini aksattıklarını söyleyerek serzenişte bulunurlar. Aslında yapılacak şey bellidir.Herhangi bir esnaf ve ticaret odası üyesine rast gele soralım Oda sizin için ne ifade ediyor diye, onlar odaların ne yaptığını ne yapmadığını emin olun size gerçekleri tüm çıplaklığı ile söyleyeceklerdir. Bir çok üye mecburen yasal zorunluluktan dolayı üye olduklarını ve zorunlu olarak aidat ödediklerini söyleyeceklerdir.
Neticeyi velhasıl,yapılacak şey bellidir.Yıllar evvel TOBB Başkanı Sayın HİSARCIKLIOĞLU'nun odaları aidat toplayan kurumlar olmaktan çıkartacağız söylemi ne kadar gerçekleştirildi. Odalar üyelerin katılacağı bir memnuniyet anketi düzenlesinler ve sonuçlarını da şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklasınlar.
Hadi bakalım, "Halep oradaysa arşın burada.’’ atasözü misali ey oda başkanları ve yöneticileri yaptırın bir anket, hep beraber çıkacak sonucu değerlendirelim.