Geçen hafta Diyanet İşleri Başkanı Ali ERBAŞ’ın makam aracı olarak günlüğü 25 bin liradan Audi A8 model araç kiralanması konusu gündeme damgasını vurdu ,bu konu yazılı, görsel ve sosyal medya mecralarında çokça tartışıldı, bende bu tartışmalara ister istemez katıldım, bir lokma ,bir hırka tasavvuf anlayışını örnek vererek kiralama işlemini bende eleştirdim.
Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, "eski aracın sık sık arıza yapmasından dolayı ve Başkanlık makamının yoğun şehir dışı faaliyetlerden dolayı araç kiralanması zorunda kaldıkları " şeklinde yazılı bir açıklama yaparak konuya açıklık getirmeye ve araç kiralanmasının zorunlu olduğunun gerekliliğine işaret etti.
Maalesef ülkemizde gündeme gelen konular çok yüzeysel ve bilimsel temelden ve objektif gerçekliklerden uzak sığ bir şekilde ele alınmaktadır. Bu konuyu özelde, Diyanet İşleri Başkanlığı genelde Tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki boyutuyla ve yerelde bir belediyenin uygulamasından örnek verip konuyu hukuki, ticari ve dini boyutlarıyla ele alınıp değerlendirecek olursak bu Audi8 meselesi daha anlaşılır hale gelecektir. Önce israf nedir? Ona bir bakalım. Sözlükteki anlamıyla israf kelimesi, gereksiz tüketim veya harcama yapma, kaynakların savurganca kullanılması anlamına gelmektedir diyebiliriz.
Peki bu araç kiralanması konusu ne kadar ekonomiktir, ne kadar hukukidir, veya israf mıdır bu eleştirilerde haklılık payı var mıdır, yoksa bir bardak suda fırtınamı koparılıyor. Eleştirilere hak vermeli miyiz, yoksa vermemeliyiz mi .? Hazine ve Maliye Bakanlığının tasarruf genelgesi yayınladığı bu günlerde günlüğü 25 bin liradan Audi A8 araç kiralanması özelde Diyanet İşleri Başkanlığı bağlamında ,genelde ise ülkemizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşları açısından doğru bir yaklaşım tarzı mıdır.? Diyanet İşleri Başkanlığı nedir, Ali ERBAŞ kimdir, Diyanet Vakfı nedir, Audi A8 araç fiyatı nedir,?Kamuda araç kiralama yöntemi satın alma işlemine göre daha mı ekonomiktir? bunları kısaca incelersek konu tüm yönleriyle açıklığa kavuşacaktır.
A8 araç alımıyla gündeme gelen ve tartışmalara damga vuran Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Mart 1924 tarihinde kurulmuş ,9 Temmuz 2018'de ise doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlanan ve Başkanları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanan , Anayasanın 136. maddesinde, "Genel idare içinde yer alan” laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinen özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirmekle mükellef olan anayasal bir kurumdur. Denilerek Anayasal bir kurum olduğu belirtilmektedir. Peki tartışmaların odağındaki Ali ERBAŞ kimdir diyecek olursak, Prof. Dr. Ali ERBAŞ 2017 tarihinde 18. Diyanet İşleri Başkanı olarak atanmış bir akademisyen ve din adamıdır. Araç kiralanmasında adı geçen günlüğü 25.000₺ den kiralama işlemi yaptığı iddia edilen adı geçen Diyanet Vakfı ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çalışmalarına yardımcı olmak, amacıyla 1975 yılında Medeni Kanuna ve Vakıflar Kanununa göre kurulmuş ,vergi muafiyeti bulunan fakat Sayıştay denetimine tabi olmayan özel bir hukuk tüzel kişiliğidir diyebiliriz.
Gelelim Audi A8 model otomobil konusuna, Audi marka otomobiller, Alman menşeli Volkswagen grubunun bir markası olup ,bu otomobilin tavsiye edilen anahtar teslim fiyatı bu gün itibari ile kendi sitesinde 15.725.769 olduğu yazmaktadır.
Peki hal böyleyken, devlet bütçesinden pay almayan, sayıştay denetimine tabi olmayan özel bir tüzel kişiliğe sahip TÜRKİYE DİYANET VAKFI tarafından Audi marka, A8 Model aracın günlüğü 25.000TL'sından kiralanarak Ali ERBAŞ' a makam aracı olarak tahsis edilmesinde hukuki olarak hiç bir sakınca ve mahsur yoktur diyebiliriz. Bu işleme Hocaların hocası Diyanet İşleri Başkanlığı ve o makamın Sahibi Prof. Dr. Ali ERBAŞ olunca ve bu konuya İslami ilkeler noktasından bakacak olursak ,bu kiralama işleminde ister istemez bir takım soru işaretleri aklımıza gelmiyor değil. Bu soru işaretleri açıklığa kavuşturulmadan yapacağımız eleştirilerde haksızlıkta yapabiliriz.
Velev ki diyelim Ali ERBAŞ 'ın kullandığı makam ve hizmet otoları ekonomik ömürlerini tamamlamış ve başkaca yedek araçlar yok ise bu işlemde sıkıntı yoktur, Ali ERBAŞ yurt içi seyahatlerinde bu aracı rahatlıkla kullanabilir, ve buna da kimsenin diyeceği bir şey olmaz zaten, Ali ERBAŞ sıradan bir kamu görevlisi değildir .Onu farklı kılan şey Türk İslam Aleminin Diyanet Reisi olması ve fetva makamının en başındaki kişi olmasıdır. Bu nedenledir ki Ali ERBAŞ'ın makam hizmetlerinde TOGG marka yerli oto ve 3 tane daha araç var ve onlarda hizmete cevap verebilecek nitelikte ise Audi A8 model aracın kiralanması yasalara uygun olsa da, parası direkt devlet bütçesinden karşılanmasa da dini ve ekonomik değerler açısından bakıldığında israftır denilebilir.
Diyanet ve Audi A8 konusunu bu şekilde izah ettikten sonra birde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında ve belediyelerde genel duruma bakmakta gerekir. Ülkemizde yıllardır makam arabası saltanatı var. Bu konuda dünya şampiyonluğunu elimizde tutuyoruz.Gırtlağımıza kadar borç içindeyiz, sözde tasarruf genelgeleri yayınlanıyor, ihtiyaç fazlası makam ve hizmet araçları satışa çıkartılıyor, ama bir yandan da itibardan tasarruf olmaz denilerek envanterlere yeni araçlar satın alınıyor veya kiralanıyor. Demezler mi bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu,? Oh ne ala, araba devletten, akaryakıt devletten, şoför devletten, oh gel keyfim gel! .
Peki bu araç kiralanması yöntemi,satın alınma yöntemine göre daha mı ekonomiktir de, kamu kurumları ve mahalli idareler bu yönteme sıkça başvurmaktadırlar. 2023 yılında genel bütçe harcamalarında 2 milyar 897 milyon 17 bin lira , 2024 yılı ilk üç ayında ise 880 milyon 765 bin liralık araç kiralama harcamasının yapıldığına bakacak olursak bu rakamların çok ciddi rakamlar olduğu ve bu giderlerin kamu maliyesi açısından çokta sürdürülemeyeceği aşikar olan bu araç kiralama yöntemi uygulamasının ivedilikle tekrar gözden geçirilmesinde fayda vardır.
2024 yılının 0cak ayında 7 inanmış arkadaşımızla “Kocaeli Emlak Müşavirliği Derneği” adıyla bir dernek kurarak toplumda emlakçılık sektörünün saygınlığını kazandırmak noktasında bir farkındalık oluşturmak amacıyla gerek derneğimizi tanıtmak, gerekse yeni seçilen başkanlarımıza hayırlı olsun ziyaretleri kapsamında İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma Kaplan HÜRRİYET'e bir hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk. Sayın Başkana bu ziyarette derneğimizin amaçlarını arz ettik. Fatma Başkanımızında avukatlıktan gelmesi ve hukuku bilmesi sebebiyle mevcutta Taşınmaz Ticaret Yönetmeliğinin ihtiyaca cevap vermediğini ve kanunu düzenlemenin şart olduğu konularını gündeme getirdik ve istişare ettik.
Bu arada Fatma Başkanım bize güzel bir ev sahipliği yaptı, sağolsunlar, biz kahvelerimizi içerken bir yandanda sohbeti koyulaştırırken konu döndü dolaaştı gündemdeki Diyanet İşleri Başkanının günlüğü 25.000TL 'dan Audi A 8 araç kiralanması konusuna geldi. Fatma Başkan araç kiralama konusunda çok dertliydi. Bu konuda haksız da sayılmazdı. 2019 yılında göreve geldiklerinde araç kiralamalarının israf olduğunu, milletin cebinden milyonları sokağa atmanın ve birilerine kazandırmanın doğru olmadığını söylediklerini, fakat meclis çoğunluğu olmaması nedeniyle engellerle karşılaştıklarını, fakat tüm engellemelere rağmen İzmit’te araç kiralamalarına son verdiklerini İzmit’i araç kiralama israfından kurtararak toplamda 216 hizmet aracını İzmit halkına kazandırdıklarını ve mevcut makam ve hizmet araçlarını tasarruf tedbirleri kapsamında bir havuzda topladıklarını, ihtiyaca göre görevliler ve yetkilerinin ihtiyacına sunduklarını ifade ettiler.
Üzülerek belirtmeliyim ki günümüzde tam anlamıyla bir israf dünyasında yaşıyoruz. Savurganlık hayatımızın hemen her anını kuşatmış durumda. Zira dinimizde de israf haramdır. İsraf, nimetin sahibi olan Yüce Allah’ın er-Rezzak ismine saygısızlıktır. Bu yüzdendir ki Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de müminleri bize anlatırken “Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler, ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar. Buyurmuştur. Peygamberimiz de “Kibre kapılmadan ve israfa kaçmadan yiyiniz, içiniz, giyininiz ve sadaka veriniz. Hadisiyle tüketimin de bir ahlakı olduğunu dile getirmiştir.
Sonuç olarak kamuda araç kiralama yöntemi ,satın alma yönteminden daha fazla bir maliyet getiriyorsa ki, İzmit Belediyesi örneğinde olduğu gibi Başkan israf olduğunu ölçüp,biçmiş ve sonuçta bir fazla maliyet çıkardığına kanaat getirerek bu israfa son vermiştir.
Ez cümle darısı diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Belediyelerimizin başına ......