Matbuat zamanında var mıydı böyle poz vermek emin değilim, bildiğim “basın” denildiği dönemden “medya” dönemine kalmış bir alışkanlık bu. O kadar eski bir usüldür.
Bir bakan ya da politikacı bir grup gazeteciyle biraraya geldiğinde gazeteciler tek tek fotoğraf çektirir, sanki sadece kendisine konuşulmuş, özel demeç verilmiş gibi yazarlar gazetelerine.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de 18 ve 27 Ekim’de iki ayrı grup halinde gazetelerin Ankara Temsilcileri ve yazarlarıyla bir araya geldi. Milli Eğitim’de izleyeceği politikayı, gelişmeleri aktardı.
Bakan Özer’in bu toplantılarına katılan Temsilci ve yazarların çoğu, bakan ile tekli fotoğraflar çektirdiler. Sonra da gazetelerinde Bakan Özer, bir tek kendilerine konuşmuş, yaptıkları özel haber gibi haber ya da yazı yazdılar. Elbette Murat Çelik, Hande Fırat, Okan Müderrisoğlu, Didem Tümer gibi tekli fotoğraf yayımlamalarına rağmen Özer’in “bir grup gazeteciyle buluştuğunu” yazılarında vurgulayanlar da vardı.
Meslektaşlarımız haber kaynağıyla toplu görüştükten sonra tekli fotoğraf çektirmeyi, yıllardır başvurulan bir yöntem olduğu için sıradan bir alışkanlık gibi görebilirler. Ama tekli fotoğraf çektirip, özel görüşme gibi haber ve yazı yazmak okuru kandırmaktan başka bir şey değil. Eksik bilgi verilmesine yol açıyor, oradaki durumun gerçeğe uygun görülmesini engelliyor.
Örneğin Milli Eğitim Bakanı Özer kahvaltıda ya da sohbet için biraraya geldiği gazetecilerle toplu fotoğraf çektirse, medyaya akreditasyon uyguladığı görüntüye yansımış olur. Zira Özer de -tıpkı cumhurbaşkanı ve diğer bakanların yaptığı gibi- Cumhuriyet, Karar, BirGün, Milli Gazete ve Evrensel gibi iktidara eleştirel yaklaşan gazetelerin temsilcilerini çağırmamıştı bu toplantılara.
Erdoğan’ın uçağında kim ne sordu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurt dışı gezilerinde uçakta çekilen toplu fotoğrafların en büyük yararı da bu. Erdoğan’ın itibar ettiği medya kuruluşları ve gözdesi gazetecilerin hangileri olduğu, o listedeki değişimler toplu fotoğraftan anlaşılabiliyor.
Şimdi o fotoğrafların çekilmesi öncesinde neler yaşandığına ilişkin yeni veriler ortaya çıkmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bir süredir uçaktaki basın toplantılarının metinlerini, soruları soran gazetecilerin isimleriyle birlikte deşifre ederek uçaktaki gazetecilere dağıtıyor. AA ve diğer medya kuruluşları bu isimleri çıkararak haberleri yayımlıyor.
Ama T24’ün, Erdoğan’ın Soçi ve Karabağ gezilerinden dönüşte uçakta düzenlediği basın toplantılarıyla ilgili haberlerinde, soru yönelten gazetecilerin adları da yer alıyordu. Böylece kimin hangi soruyu sorduğunu, gazetecilerin uçaktaki tavrını öğrenme fırsatı bulduk.
Karabağ gezisi dönüşündeki basın toplantısıyla ilgili haber, Türkiye’nin gündemindeki birçok sorunun, skandalın, problemin Erdoğan’a sorulamadığını, gündeme getirilmediğini gösteriyor. Sorulan soruların konuları hayli sınırlı.
Işınsı Tüz (Haber Global), Karabağ’daki gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini nasıl etkileyeceğini, Nilgün Balkaç (TRT), Cansın Helvacı (A Haber), Deniz Kilislioğlu (NTV)10 büyükelçi ile ilgili krizi ve Osman Kavala’nın serbest bırakılmaması halinde sürecin nasıl ilerleyeceğini sormuş. Erdinç Çelikkan (Hürriyet) Biden ile görüşmenin gündemini, Fazlı Şahan (Yeni Şafak) siyasi partiler yasası değişikliğine ilişkin sorular yöneltmiş. Didikleyen, zorlayan değilmiş ama bilgi almaya yönelikmiş bu gazetecilerin soruları.
Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayın