TRT Yönetim Kurulu üyesi ve Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan’ı kutlamak gerek. “Albayrak kardeşler ve hakkın kötüye kullanımı” başlıklı yazıma yanıt verirken meselenin özüne dokunmamayı başardı!
Ne Sedat Peker’in Borsa İstanbul’daki spekülasyonlar ve AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanmak istediği eşinden 70 milyon lira istemesine değindi, ne de işvereni konumundaki Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan vekili Serhat Albayrak’ın avukatının düzeltme metnindeki hakaretlerine…
Ben yazımda, Serhat Albayrak’ın BirGün’e, Berat Albayrak’ın da Cumhuriyet gazetesine gönderdikleri “Cevap ve Düzeltme” yazılarında kendileriyle ilgili ifadeleri yanıtlamakla sınırlı kalmayıp, gazeteler ve gazetecilere hakaret etmelerinin haksızlık olduğunu vurgulamıştım. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki, “Gazeteci; cevap hakkına, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir biçimde yapılması kaydıyla saygılı olmalıdır” ilkesine de atıfta bulunmuştum.
Turkuvaz Grubu’ndan salvolar
Bu yazının ardından önce Turkuvaz Grubu’nun Sabah ve Takvim gazetelerinden saldırı geldi. Bugün de Hilal Kaplan, “Ombudsmanlık ayağa düştü” başlıklı yazısıyla sürdürdü bu saldırıyı. Cevap ve düzeltme metninde hakaret edildiği ve cevap sınırının aşıldığı eleştirimi tamamen görmezden geldi. Artık kurumsallaşma yolunda ilerleyen “Medya Ombudsmanlığı” ile ilgili algı yaratma çabası içine girdi. Hilal Kaplan’ın yazısındaki ana fikir özetle şöyleydi:
“…Birgün gazetesi, Turkuvaz Medya hakkında gerçeğe aykırı bir yayın yapmıştı. Mahkeme kararı ile gazetenin bu konuda bir düzeltme yayınlaması sağlandı. Bildirici ise bu tekzip hakkının bile basın özgürlüğüne aykırı olduğunu savunabildi. Sebebi ise ‘Turkuvaz Medya'nın tekzip için mahkemeye iddiaların gerçek dışı olduğuna dair kanıt sunmaması’ imiş. Ne âlâ memleket!”
Hilal Kaplan, yazımdan bir cümleyi alıp bağlamından kopararak böyle bir yaklaşımda bulunma hakkını kendinde görmüş. Oysa yazımdaki o bölümde aynen şunu yazmıştım:
“Albayrak’ın avukatı, ‘Suç örgütü lideri Sedat Peker’in Borsa İstanbul ile ilgili ifşalarını’ içeren ‘Kirli düzenin ağır kokusu’ başlıklı haber ile yine aynı konudaki ‘Ortaya saçılan rüşvet çarkı yargıya taşındı’ başlıklı haberlerin ‘gerçeğe aykırı’ olduğunu savunuyordu. Ama mahkemeye bu iddiaların gerçek dışı olduğuna dair kanıt sunmamışlardı. Zaten iddiaların doğru olup olmadığına dair yargılama yapılmamıştı; haber konunun yargıya taşındığını duyuruyordu
Makalenin Devamını Okumak İçin Tıklayınız