“Niye ışıkları kapattınız dedikten sonra komaya girmiş”
Sahte ve kaçak içkiden yaşamını yitirenlerin toplam sayısı tam olarak bilinmiyor. Medyadaki haberlere göre, geçen yıl ölenlerin sayısı 100 civarındaydı; bu yıl sadece 10 Aralık’tan bu yana ölenlerin sayısı bugün itibarıyla 70'i buldu.
Hemen her gün Türkiye’nin farklı kentlerinden yeni ölüm haberleri gelmeye de devam ediyor. Bu sınırlı verilere bakarak bile sahte ve kaçak alkollü içkiden dolayı bir yıl içerisinde yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği ifade edilebilir.
Bunca insanın ölümüne rağmen televizyonlar, internet siteleri ve gazeteler, sahte ve kaçak alkollü içkilerden kaynaklanan ölümleri, çoğunlukla kriminal sorunlar, polisiye vakalar olarak değerlendiriyor. Bu konudaki haberler, üçüncü sayfalarda yayımlanıyor. Ölümler ve polis operasyonları haber oluyor.
Eğer sahte ve kaçak içkiden bu kadar insan ölmüş ve de onlarcası daha ölmeye devam ediyorsa, polis operasyonları bu alkollü içkilerin piyasaya sürülmesini engelleyemiyorsa gazetecilerin bu olaya polisiye bir vaka olarak bakması yetmez. Ölüm olaylarını duyurmak ve polis operasyonlarını haber yapmakla yetinmek yerine bu ölümlerin ve sahte içki tüketilmesinin nedenlerine odaklanmak, olguların peşine düşmek gerekir.
Yüksek vergiler sahtesine yöneltti
AKP’nin iktidara gelişinden önce Türkiye’de bu boyutta bir sahte ve kaçak içki sorunu yoktu. Daha çok yurtdışından getirilen kaçak içkilere ilişkin polis operasyonları oluyordu.
Evlerde ya da gizli atölyelerde etil alkolden “sahte içki” üretilmesi, bu iktidar döneminde özellikle de son 10 yıl içerisinde yaygınlaştı. “Sahte içki” diye anılıyor ama büyük bölümü “Sahte rakı”. Etil alkole su ve anason yağı eklenerek üretilen rakı benzeri içkiye “Sahte rakı” deniyor. Ölümler de genelde “sahte rakı” üretiminde bilinçsizlik ve bilgisizlikten dolayı etil yerine endüstriyel bir ürün olan metil alkol kullanılmasından kaynaklanıyor.
AKP, iktidara geldiği 2002 yılından itibaren alkollü içkilerden alınan ÖTV ve KDV’yi sürekli artırdı. Hal böyle olunca da 2002’de 8,25 TL olan 70’lik rakının fiyatı aradan geçen 19 yılda neredeyse yüzde 2 bin artışla 175 liraya fırladı. Bugün 70’lik bir rakının fiyatının yaklaşık yüzde 70’i vergilerden oluşuyor.
İktidarın siyasal tercihi sonucu fiyatlar bu kadar yüksek olunca da düşük gelirli tüketiciler, sahte ve kaçak rakı ya da viskiye yöneldi. Bu yöneliş o kadar yaygın ki, 2011’de piyasaya arz edilen toplam rakı miktarı 48 milyon 810 bin litreyken aradan geçen 10 yılda bu miktar yüzde 62’lik düşüşle 30 milyon 103 bin litreye kadar geriledi.
Düşünün Türkiye’de etil alkol tüketimi 2015 sonunda 4.5 milyon litre iken bu miktar 2018’de tam iki katına çıkmıştı! Devletin vergi kaybı da her yıl 2.5-3 milyar lirayı buluyor.
Bunun üzerine 2018 yılında etil alkol satışını sınırlandıran düzenlemeler yapıldı; rakı ve viski yapımında kullanılmasını önlemek amacıyla acılaştırıcı benzoat katılması koşulu getirildi. O zaman da evlerde, gizli atölyelerde etil alkol üretimi başladı; asıl ölümleri artıran da bu düzenleme oldu.
Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayınız